Bilgilendirme

There was a problem rendering your image gallery. Please make sure that the folder you are using in the Simple Image Gallery Pro plugin tags exists and contains valid image files. The plugin could not locate the folder: media/k2/galleries/172

Postmodern Kuşatma: Kelimeler ve Haritalar

Postmodern Kuşatma: Kelimeler ve Haritalar

Yazdır Çalışmayı İndir (PDF)
Görsel Galerisi

Giriş

Kelimelerle zihnî ve fizikî haritalar arasında sıkı bir bağ vardır. Özgürlük adına ortaya çıkan Martin Luther’in kullandığı “ıslık” ve “sopa” kelimelerinin, hakkını arayan köylüleri aşağılama ve baskı altına alma silâhına dönüşmesi bunun en çarpıcı misâlidir. İktidarın dönüştürücü gücünü gören Luther, köylülere karşı Lordları destekler ve idarecileri şu ifadelerle kutsar: “İdareciler, tıpkı eşek sürücüsü gibidirler. Onlar eşekleri değnekle ve kamçıyla sürekli dövmek zorundadırlar. Yoksa eşekler itaat etmeyeceklerdir. İdareciler halkı gütmelidirler, boğazlamalıdırlar, asmalıdırlar, yakmalıdırlar, kafalarını uçurmalıdırlar ve onlara işkence etmelidirler. Bütün bunlar insanları korkutmak ve kontrol altında tutmak içindir.” Irak’a gönderilen ABD askerlerinin ellerindeki broşürlerde yer alan ifadeler ise postmodern kuşatmanın dilini yansıtır: “Ey barış elçileri! Gidin, teröristleri vurun, onları yok edin. Sizler Tanrı adına iş görüyorsunuz.”

Bu iki çarpıcı misâlin arasındaki ortak nokta, “barışa” ve “özgürlüğe” atıf yaparak “öteki”ni yok etmektir. Çoğu kere dine atıf yapılarak imha gerçekleştirilir. Çünkü iyi insanların (!), barış mersiyesi okuyanların kötülük yapabilmeleri için dini tahrif etmeleri gereklidir. Luther’in “eşek ıslıkla, halk sopayla idare edilir” sözü bu bağlamda okunabilir. İktidarın icraatlarını meşrulaştırmaya koşullanmış din, büyüleyici bir ıslıktır. İnat edenleri yola getirmenin ikna edici ve öldürücü aracı ise sopadır. Kendi ürettiği ve kontrol ettiği kanunların arkasına saklanan iktidar, ötekini eşekleştirme ve ardından da sopalama yöntemini esas alır. Bir başka deyişle ıslık ve sopa, gücün dilini açıklayan iki anahtar kavramdır.

Zamanı merkeze alan postmodernitenin politik-stratejik dili “kendine özgü bir duruma” işaret etmekte ve belirtilen duruma uygun zemin oluşturmaktadır. Post-emperyal çağın egemenlik mantığının dayandığı dilbilgisi/kelime hazinesi yeni bir zihnî ve fizikî haritayı işaretlemektedir. Postmodern çağın dilbilgisi -belirsizlik, farklılık bilinci, çok kültürcülük, izafîlik ve güvensizlik- milletleri kendi tarihî ve içtimaî gerçekliğinden koparmaktadır. 

Devamı için tıklayınız

Tamamını okuyun...
{gallery}172{/gallery}