SUNUŞ
Hiç şüphe yok ki kadınlar, toplumsal gelişimi yönlendirmede çok önemli bir etkiye sahiptir. Türk kültürü ve tarihinde de kadının siyasal, sosyal ve kültürel hayattaki yeri diğer toplumlara nazaran daha önde ve görünür olmuştur. Tarihin ilk kadın hükümdarı olarak bilinen Tomris Hatun, kadının Türk devlet yapısı içinde hangi konumlara gelebildiğini göstermektedir. Hatunların devlet meclisinde söz ve oy hakkının bulunması da Türk tarihinde kadına verilen değeri açıkça göstermektedir. Sosyal ve siyasal hayatın içinde bu denli önemli bir konum edinen Türk kadını, Kurtuluş Savaşı yıllarında da fedakârlık ve cesaret abidesi olmuştur. “Evladım anasız yaşayabilir ama vatansız yaşayamaz” diyerek beşikteki bebeğini bırakıp cepheye giden Nene Hatun, Türk kadınının kahramanlık örneklerinden sadece birisidir.
Günümüzde de ekonomik ve sosyal hayatta sağladığı başarılarla birçok kadınımız dikkat çekmektedir. Bununla birlikte toplumsal hayatın her alanında erkek ve kadının birlikte bir ortalama oluşturması esas olmalıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çoğu Avrupa ülkesinden daha önce seçme ve seçilme hakkına kavuşturulan Türk kadınının günümüzde siyasal, sosyal ve ekonomik hayata katılımının artırılması ihtiyacı devam etmektedir. Kadının emeği ve katkısı olmadan kalkınma ve demokratikleşme sürecinin tamamlanmasının mümkün olmadığı bir gerçektir. Kadının toplum ve devlet hayatına katacağı estetik ve akılcı değerlerin ülkeleri daha yaşanılır hâle getireceği açıktır. Esasen nüfusumuzun neredeyse yarısını oluşturan kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasal hayatın her alanında erkekler kadar varlık göstermeleri doğal olanıdır. Kadınların ihmal edildiği bir toplumun sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Bu yüzden kadının toplum hayatına daha aktif ve daha üretken bir biçimde katılması bir zorunluluktur.
Son yıllarda, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ailenin ve bilhassa kadının önemini ön plana çıkaran çalışmaların sayısında artış olduğu görülmektedir. Yapılan çalışmalar bu alandaki farkındalığı artırsa da Türk kültür ve medeniyetine uygun olmayan istismar edici yaklaşımlar da bu çalışmaların konusu olabilmektedir. Oysa Türk töresi, millî ve manevî değerlerimiz kadına yönelik toplumsal bakışımızın ana kaynaklarıdır. Toplumun temel taşı olan aile sosyal düzenin de güçlü bir şekilde oluşmasını sağlamaktadır. Toplumun kültür değerlerinin bir kuşaktan diğerlerine aktarılmasında aile son derece önemli bir role sahiptir.
Türk toplum yapısında, Türk devlet geleneğinde, Türk sosyal dokusunda kadının inkâr edilemez sorumlulukları, fark yaratan pozisyonları bulunmaktadır. Kadınsız dünya boş, kadınsız toplum ölü bir toplumdur. Analarımız, kadınlarımız tarihin her döneminde üstlendikleri sorumlulukları ferâgat simgesi bir anlayışla yerine getirmişlerdir. Anadolu coğrafyasındaki var oluş sırrımız Türk kadınının şerefli mücadelesinde saklıdır. Vatan mücadelesi yanında sosyal ve ekonomik gelişmeye de destek veren Türk kadını eve kapanmak yerine, hayatın aktif ve katılımcı bir ögesi olmuştur. Kadınlarla erkekler yaşadıkları toplumun teşkilâtlanmasını, işleyişini, genel çıkarını gözetme ve belirleme sorumluluğuna birlikte sahip olmuştur.
Hayatın içinde aktif ve fedakârca mücadele eden kadınların, demokratik imkân ve fırsatlardan mahrum olmaları kuşkusuz ki kabul edilemez bir çarpıklık olacaktır. Kadınların her neviden sorunları, karşılaştıkları zulüm ve zorbalık maalesef hepimizin şahit olduğu ilkelliklerdir. Diğer taraftan bir insanlık suçu ve demokrasinin de en büyük düşmanı olan terörün ve terör örgütlerinin, sevginin, barışın ve fedakârlığın sembolü olan kadınları istismar etmesi, önümüzdeki önemli bir diğer sorun alanıdır.
Bazı eksiklikler olsa da hukuk normlarımızda, yönetim sistemimizde, siyasal, ekonomik, sosyal hayatta kadının yerine ve fırsat eşitliğine ilişkin önemli mesafeler kat edildiği de bir gerçekliktir. Türkiye’nin geleceğinde şüphesiz ki kadınların üstleneceği yapıcı rol, yapacakları değerli çalışmalar ve tarihin her döneminde olduğu gibi ortaya koyacakları yeni fedakârlıklar belirleyici etkiye sahip olacaktır.
Türk kadınının var olan sorunlarının çözülmesi ve aynı zamanda toplumsal hayatın her alanında hak ettiği saygıyı görmesi, siyasetle birlikte tüm toplumsal aktörlerin bu yöndeki gayretleriyle yakından ilişkilidir. Bu düşüncelerden hareketle, Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı (TASAV) olarak, tarihsel süreçte Türk kadınının siyasal, sosyal ve kültürel alandaki yerini değerlendirmek, günümüzde yaşadığı sorunları irdelemek ve bu sorunlara çözüm önerileri sunmak, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığa karşı akademik mânâda bilgi üretmek ve kadın politikalarının gelişimine katkı sunmak amacıyla değerli bilim insanı Doç. Dr. Esma Özdaşlı editörlüğünde “Türkiye’de Kadın: Siyasî, Sosyal ve Kültürel Alanda Değişim” başlıklı bu kitabı hazırladık. TASAV olarak amacımız, gerek Türkiye’de gerekse uluslararası alanda kadınlarla ilgili yapılmış birçok çalışmaya, bu konudaki güçlü literatüre millî bir bakış açısıyla katkı verebilmektir.
Referans bir eser olacağına ve literatüre önemli katkı sunacağına inandığımız bu kitap, alanlarında temayüz etmiş değerli bilim insanları Prof. Dr. Hülya Argunşah, Prof. Dr. Mehmet Altunkaya, Prof. Dr. İsmet Türkmen, Prof. Dr. Kürşat Özdaşlı, Doç. Dr. Öznur Tulunay Ateş, Doç. Dr. Serkan Kekevi, Dr. Emel Şener Boy, Dr. Meltem Uçgunoğlu Erarslan, Dr. Mahmut Kaplan, Dr. Metin Karaca, Öğr. Gör. Fatih Erarslan ve Arş. Gör. Tuğçe Nur Kesin’den oluşan güçlü bir akademik kadroyla hazırlanmıştır.
Ortaya konulan eserin okuyucu ve araştırmacılara yararlı olması ve yeni bakış açıları kazandırması dileğiyle, başta Doç. Dr. Esma Özdaşlı olmak üzere eserin ortaya çıkmasında emek veren isimlerini zikrettiğimiz kıymetli bilim insanlarına ve TASAV çalışanlarına, kitabın hazırlanması ve yayınında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
İsmail Faruk AKSU
TASAV Başkanı
İÇİNDEKİLER
İsmail Faruk AKSU / Sunuş
Esma ÖZDAŞLI / Giriş
Mehmet ALTUNKAYA / Türk Medenî Kanununda Kadın ve Aile
Mahmut KAPLAN / Türk Ceza Hukukunda Kadın
Öznur TULUNAY ATEŞ / Türkiye’de Kadın ve Eğitim
Esma ÖZDAŞLI / Erkek Egemen Bir Alan Olarak Diplomaside Kadın
İsmet TÜRKMEN / Mustafa Kemal Atatürk Dönemi Türk Modernleşmesinde
Kadın Kimliğinin İnşası
Serkan KEKEVİ / PKK ve Kadınlıktan Terör(ist/izm) Devşirmek
Kürşat ÖZDAŞLI & Metin KARACA / Kadın Girişimciliğini Etkileyen Çevresel Unsurlar Açısından Türkiye
Meltem UÇGUNOĞLU ERARSLAN / Türk Kalkınmasında Kadının Rolü Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme: İtalya Örneği
Fatih ERARSLAN / Türk Siyasetinde Kadın: Bir Varlık-Yokluk Mücadelesi
Hülya ARGUNŞAH / Kadın Yazarın Türkçedeki Yolculuğu (Cumhuriyet’e Kadar)
Dilek ÇETİNDAŞ / Babasının Büyüyen Kızı: Cumhuriyet Sonrası Kadın Yazar ve Edebiyatı
Tuğçe Nur KESİN / Ali Şir Nevâyî’nin Türkçe Divanlarında Kadına Bakış
Emel ŞENER BOY / Geleneksel Türk Konut Mimarisinde Kadının Yeri
Esma ÖZDAŞLI / Son Söz