SUNUŞ
Geride bıraktığımız yüzyılın sonlarında sıkça konuşulmaya başlanan iklim değişikliği konusu, son yıllarda daha da çok ele alınan bir çevre sorunu olarak geniş kitlelerin gündeminde yerini almış durumdadır. Günümüzde iklim değişikliği küresel bir çevre problemi olmanın ötesinde ülkelerin kalkınma ve refah seviyelerini etkileyecek önemli bir risk faktörü olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Küresel nitelikte bir tehdit olarak algılanan ve değerlendirilen iklim değişikliği ile devletlerin tek başına mücadele edebilmesi ve kendini iklim değişikliğinin neden olduğu olumsuzlukların dışında tutabilmesi mümkün değildir.
İklim değişikliğinin insan sağlığına ve üretkenliğine dolayısıyla ekonomiye olumsuz etkisi küresel düzeyde büyük sorunlara sebep olacağı açıktır. Bu sorunlarla başa çıkmanın yolu ise riskleri öngörerek hem küresel hem de ulusal düzeyde alınacak önlem ve uyum çalışmalarıdır. Adaptasyonu sağlamayı başaran ülkelerin muhtemel sorunlara mukavemeti de artacaktır. Dolayısıyla, esas olanın iklim değişikliğine karşı dirençli bir ülke durumuna gelmeyi başarmak olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Dirençli ülke olabilmek ise her alanda kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar yapmayı, sistem yaklaşımıyla meseleye odaklanmayı ve kurumsal kapasiteyi artırmayı gerektirmektedir.
İklim değişikliğinin önlenebilmesi, dünyamızda yol açacağı etkiler ve bu etkilere karşı alınabilecek tedbirler Birleşmiş Milletler’in (BM) öncülüğünde dünya ülkelerinin gündemine taşınmıştır. Dolayısıyla devletlerin iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı tehlikeli süreçten kurtulmaları ya da etkilerini sınırlandırmaları küresel bir sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini gerekli kılmaktadır. Bu doğrultuda 1990’larla birlikte BM çatısı altında yürütülen küresel bir çaba söz konusudur. İklim değişikliğiyle mücadelede devletlerarası işbirliğine resmiyet kazandıran Kyoto Protokolü ve Paris Sözleşmesi bu kapsamda imzalanmıştır. Bununla birlikte, iklim değişikliğine karşı alınan önlemlerin katlanmayı gerektirdiği ekonomik maliyetler, devletlerin iklim değişikliğine karşı yürütülen küresel mücadeleye karşı direnç göstermesine neden olabilmektedir. Çünkü bu yönde alınan tedbirler sanayi, ulaştırma, tarım gibi birçok ekonomik sektörün yeniden yapılanmasını çoğunlukla zorunlu kılmaktadır.
İklim değişikliği meteorolojik değişikliklerden ibaret ve sınırlı olmayıp ekonomik ve sosyal hayatı, uluslararası ilişkileri, hukuku ve diğer birçok alanı ilgilendiren topyekûn bir değişimi gerekli kılmaktadır. Şehirlerden kırsal alanlara, tarımsal üretimden turizme, yapılaşmadan biyoçeşitliliğe tüm alanların etkileşimi ve değerlendirmesi yapılarak gelecek planlamalarının doğru öngörülerle ortaya konulmasını gerektirmektedir. Nitekim Türkiye bu alanda önemli adımlar atmıştır ve atmaya da devam etmektedir. İklim değişikliği sonucu ortaya çıkan olumsuz gelişmeler aynı zamanda milli güvenliği doğrudan ve dolaylı şekillerde etkileyebilecek potansiyele de sahiptir. Bu durum, uygulanacak uyum çalışmalarıyla milletimizin geleceği için sağlıklı şartların oluşturulmasını zaruri kılmaktadır.
Çalışmada, iklim değişikliğinin afetler başta olmak üzere sektörlerle, salgınlar ve kentleşmeyle ilişkileri üzerinde durulmuştur. Emperyalist eğilimleri besleyen küresel sistemin oluşturduğu olumsuzluklardan bağımsız düşünülmemesi gereken iklim değişikliği krizinin, krize daha az katkı sağlayan ülkeler üzerinden çözülmesi yönündeki dayatmaların kabul edilemezliğine de vurgu yapılmıştır.
Hâlihazırda iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerden birisi, ülkemizin de bulunduğu Akdeniz Havzasıdır. Türkiye uluslararası ittifaklara katılmak dahil bu konuda tüm hazırlıklarını yapmaya, kural ve kurumlarını buna uygun hale getirmeye çalışmaktadır. Kuşkusuz önem arz eden bir diğer husus, küresel etkileriyle birlikte gelişmelerden Türkiye’nin ekonomik, sosyal, siyasi ve milli güvenliğimiz açısından ne ölçüde etkileneceği ve bu etkiyi azaltacak önlemlerin, uyum politikalarının ne ölçüde devreye sokulabileceğidir.
Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı (TASAV) olarak, iklim krizinin çok boyutlu etkilerine ve önemine dikkat çekmeyi, uluslararası sistemin kriz üreten yapısına ve iklim krizine sebep olan ana unsurları barındıran ülkelerin diğer ülkelere yaptığı dayatmaların oluşturduğu çelişkiye vurgu yapmayı, bilinç düzeyinin yükseltilmesine, toplumsal ve siyasi farkındalığın artırılmasına, aynı zamanda da bu alandaki külliyata katkı sunmayı amaçladık.
Bu düşüncelerden hareketle değerli bilim insanı Sayın Prof. Dr. Hasan Kalyoncu’nun kaleminden yüzyılın en büyük sorunu olarak da nitelendirilen iklim krizinin çeşitli boyutlarını değerlendiren “Yaşanabilir Bir Dünya: İklim Değişikliği Etkilerine Uyum ve Yaşam” başlıklı bu kitabı hazırladık. Literatüre önemli katkı sunacağına ve referans bir eser olacağına inandığımız bu çalışma, Sayın Kalyoncu’nun çok kıymetli bilimsel birikim ve katkısıyla şekillenmiştir.
Kitabın, politika yapıcılara, okuyucu ve araştırmacılara yararlı olması ve yeni ufuklar açması dileğiyle, başta Prof. Dr. Hasan Kalyoncu olmak üzere TASAV çalışanlarına ve kitabın hazırlanması ile yayınında emeği geçen herkese teşekkür ederim.
İsmail Faruk AKSU
TASAV Başkanı
İÇİNDEKİLER
SUNUŞ
ÖN SÖZ
GİRİŞ
BÖLÜM 1: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, SEBEPLERİ, YASAL DÜZENLEMELER, ADAPTASYON VE TÜRKİYE
Ülkelerin Sera Gazı Emisyonlarını Azaltma Politikaları ve Yasal Düzenlemeleri
Enerji Krizi ve İklim Politikaları
İklim Değişikliği ve Kapitalizm ilişkisi
Karbon Bütçesi
Küresel Isınma ve İklim Değişikliği Etkilerine Adaptasyon
Jeomühendislik Çalışmaları
İklim Değişikliği İle Mücadelede Hedefler ve Yapılanlar
İklim Değişikliği ve Türkiye
BÖLÜM 2: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN AFETLERLE İLİŞKİSİ
Türkiye’de Meteorolojik Afetlerin Genel Etkileri
Meteorolojik Afetler
Sel Afetleri
Fırtına Afetleri
Hortum Afetleri
Dolu Afetleri
Yıldırım Afetleri
Çığ Afetleri
Don Afetleri
Sıcak ve Soğuk Hava Dalgaları
Sis Olayları
Heyelan Afetleri
Toz ve Kum Fırtınası Afetleri
Yangınlar
Sonuç ve Öneriler
BÖLÜM 3: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENİZ SEVİYELERİNE ETKİLERİ VE OLUŞACAK SORUNLAR
Deniz Seviyesi Yükselmesinin Etkileri
Sonuç ve Öneriler
BÖLÜM 4: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN SU KAYNAKLARINA ETKİSİ
İklim Değişikliğinin Su Durumuna Etkisi ve Sorunlar
Sonuç ve Öneriler
BÖLÜM 5: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TARIM ÜZERİNE ETKİSİ
İklim Değişikliğinin Türk Tarımı Üzerine Muhtemel Etkileri
İklim Değişikliğinin Tahıl Üretimi Üzerine Etkileri
İklim Değişikliğinin Meyve Üretimi Üzerine Etkileri
İklim Değişikliğinin Hububat, Yağlı Tohum ve Bakliyat Üretimi Üzerine Etkileri
İklim Değişikliğinin Bağcılık üretimi Üzerine Etkileri
İklim Değişikliğinin Hayvansal Üretim ve Hayvancılığa Etkileri
İklim Değişikliği ve Tahıl Virüsleri
Tarım ve Türk Dünyası
Sonuç ve Öneriler
BÖLÜM 6: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN BİYOÇEŞİTLİK ÜZERİNE ETKİLERİ
İklim Değişiminin Su Ekosistemleri Üzerine Etkisi
İklimde Yaşanan Değişimlerin Karasal Ekosistemler Üzerine Etkisi
İklim Değişikliğinin Türkiye Ekosistemleri ve Biyolojik Çeşitliliği Üzerine Etkileri
Biyolojik Çeşitliliğin Korunması
Sonuç ve Öneriler
BÖLÜM 7: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KENTLER
İklim Değişikliğinin Şehirler Üzerine Etkisi
Dirençli Şehirler
Ulaşım
İklim Değişikliğine Yönelik Stratejik Kentsel Planlama
Sonuç ve Öneriler
BÖLÜM 8: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TURİZME ETKİLERİ
İklim Değişikliğinin Türkiye’de Turizme Etkileri
Sonuç ve Öneriler
BÖLÜM 9: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ENERJİ SEKTÖRÜNE ETKİLERİ
Enerji ve İklim İlişkisi
Sonuç ve Öneriler
BÖLÜM 10: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN SAĞLIK VE SALGINLARLA İLİŞKİSİ
Doğrudan Etkiler
Dolaylı Etkiler
Sonuç ve Öneriler
BÖLÜM 11: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, ÇATIŞMA, AÇLIK, SÖMÜRÜ VE GÜVENLİK
İklimde Yaşanan Değişimlerin Kısa Tarihi ve Toplumlara Etkisi
Sömürgecilik ve İklim Değişikliği İlişkisi
İklim Değişikliği Çatışma ve Açlık Sorunları
İklim Değişikliği ve Milli Güvenlik
Göç
Sonuç ve Öneriler
SON SÖZ
KAYNAKÇA