Medya ve Siyaset biri olmazsa diğerinin de olamayacağı kadar çok önemli iki kurumdur: Bu iki kurum, birbirlerini besledikleri kadar yok etmeye çalışırlarken de seçmen ya da okuyucu kitlesi bakımından çok tehlikeli ilişkiler içinde olabilirler.
Bir yönetim sanatı olarak ele alacağımız siyaset, yönetim ile yönetilenler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ve yönetim gücünün elde tutulması esasına dayanır. Dolayısıyla siyaset, insanla ilgili olarak toplumsal hayatı önemli şekilde etkileyen her konuda varlığını hissettirir.
Bu sayıda, milliyetçiliğin bir romantik duygu, boş bir hayal, bir subjektif hâlet olmayıp insanlığın organik bünyesi içinde hayati ve sosyolojik fonksiyonu olan, objektif bir amil olduğunu ve insanlığın ilerlemesine de hizmet ettiğini farklı yönlerden ele alarak değerlendiren makaleler yer alıyor.
Düşünce Dünyasında Türkiz’in bu sayısında Millî Egemenlik ve Cumhuriyet dosya konusu olarak işlendi.
Türkiz’in bu sayısında, akademisyenlerimiz ve aydınlarımız, karanlık dehlizi yırtarak aydınlık bir geleceğe ulaşmanın yollarını göstermek üzere siyasi iktidarın giriştiği açılım furyasını değerlendirdi.
Dil; içinde düşündüğümüz, nefes alıp verdiğimiz, var olduğumuz, atalarımızın mirasını fark ettiğimiz kadar onların nefesini hissettiğimiz muazzam bir yapıdır. Bu sayıda, “Ses Bayrağımız” kabulü ile ana dilimiz Türkçeyi odağa aldık.
Akademik ve entelektüel birikimi, “uluslararası ilişkiler ve siyaset” konusunun değerlendirilmesinde bir araya getirdik. Dergimizin bu sayısı; farklı alanlardan, farklı bakış açılarına sahip değerli akademisyen ve entelektüellerin birikimini okuma fırsatı sağlıyor.
İlk sayımızda siyasetin esasına “insan haklarını”, dolayısıyla insanı yerleştirmek istedik. Gelecek sayılarımızda da, insanımızın ve insanlığın barış, güven ve huzur içinde yaşamasına fikrî katkı sağlamak için çalışacağız.
