Türkiye kendi millî menfaatleri çerçevesinde Avrupa, ABD, Rusya, Ortadoğu, Afrika, Orta Asya ve Uzakdoğu ülkeleriyle ve bunların içinde olduğu uluslararası ve bölgesel örgütler ve birlikler ile sıkı ilişkiler geliştirmelidir. Türkiye, jeopolitik konumu, genç ve dinamik nüfusu, yetişmiş insan gücü ve ekonomik potansiyeli ile bir bölgesel güçtür ve orta-uzun vadede bir süper güç olma potansiyeli taşımaktadır.

Dergimizin bir önceki sayısında “Türk Devlet Felsefesi” konusunu ele almıştık. Yine Türk Devlet Felsefesi’ni esas almakla birlikte, konunun daha önceki sayıda işlenmeyen farklı boyutlarının ele alındığı bu sayımız Sayın Prof. Dr. Hanifi Macit ve Doç. Dr. Yasin Şehitoğlu hocalarımızın sayı editörlüğünde hazırlanmıştır.

Bu sayıda ülkemizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş aşamasında olduğu ve bu sistemin tam manasıyla yürürlüğe gireceği seçime gidildiği bir süreçte, “Türk Devlet Felsefesi” konusunu ele almayı uygun bulduk. Bu amaçla, Sayın Prof. Dr. Hanifi Macit’in sayı editörlüğünde Türk Devlet Felsefesinin tarihî, siyasî, manevî ve mitolojik boyutlarını ele alan değerlendirmelere bu sayımızda yer verilmiştir.

Cumhuriyetimizin 96. Yıldönümünde, büyük Türk milletinin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetimizin bütün kurucu kahramanlarını, aziz ecdadımızı ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

“Barış Pınarı Harekatı”nda hedef, Türkiye’nin güney sınırları boyunca açılmak istenen terör koridorunun ve kurulmak istenen terör devletinin imha edilmesi, bu kapsamda PKK/YPG/PYD ve DEAŞ terör örgütlerinin kökünün kazınarak güvenli bölge ve barış koridoru oluşturulması, huzur ve güvenlik inşası, yurtlarından edilmiş Suriyelilerin topraklarına dönmesidir.