Sayı 19: Edebiyat ve Türklük
Bu sayı, rahmetli Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu’nun rahle-i tedrislerinden geçmiş ve O’nun fikir, mücadele, aydın kimliğinden feyiz almış yazarların çalışmalarına ayrılmıştır.
Bu sayı, rahmetli Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu’nun rahle-i tedrislerinden geçmiş ve O’nun fikir, mücadele, aydın kimliğinden feyiz almış yazarların çalışmalarına ayrılmıştır.
Dergimizin bu sayısını, Balkan Savaşlarının 100. yılı münasebetiyle, "Balkankar ve Siyaset" olarak belirledik ve Balkanlar'daki Osmanlı mirası ile Balkanların Türkiye'ye yansımasını araştıran makaleleri bir araya getirdik.
Türkiye’de de bilimin gelişimi yönünde yoğun çabalar harcanmıştır. Türkiye’nin Osmanlı döneminden özellikle Tanzimat’la birlikte modern dünya ile bütünleşme çabaları, eğitim kurumu bağlamında üniversitelerle daha belirgin hâle gelmiştir.
Yirminci yüzyıl Türk aydınlanmasının önemli kişileri, düşünceleri ve bıraktığı izler hakkındaki çalışmalar, bir dönemin düşünce dünyasına ışık tutuyor.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafya, farklı sebeplere bağlı olarak çok hızlı değişkenlikler gösteren ancak genellikle güvensizlik ve istikrarsızlık eksenine oturan bir süreçten geçiyor.
"Doğu-Batı" ilk bakışta salt coğrafi karşılıklar ya da yön belirten sözcükler olarak algılansa da derinlemesine irdelendiğinde bu kavramların sosyal, kültürel, tarihî, siyasî ve ekonomik çağrışımlar taşıdıkları görülür.
Kimlik ve onunla yakından alakalı olan; “Millî Kültür”, “Vatandaşlık”, “Öteki” gibi kavramların gündemden hiç düşmediği bir dönemdeyiz. Dünyanın hemen hemen her tarafında bu hususlarda tartışmalar söz konusu.
“Terör ve Siyaset” konusunun işlendiği bu sayının hedefi, Türkiye’de gündemden düşmeyen, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel sorunları kaşıyarak ülkenin geleceğini ipotek altına alan terör ve terörizm sorununa ışık tutmak, çözüm arayışlarına yeni bir perspektif kazandırmaktır.
Dergimizin bu sayısının dosya konusu olan “Din ve Siyaset“ Türkiye’nin en yetkin kalemleri tarafından farklı açılardan ele alınıp sizler için değerlendirilmektedir.
Kültür ve siyaset, pozitif anlamda Siyam ikizleri gibi göbekten birbirlerine bağlı iki temel kavramdır. Birbiriyle olma dışında bu iki kavramın suni müdahalelerle birbirleriyle çatıştırıldığı, yapay kültürel tip yaratma iddiasındaki bazı tekçi düşünceler de mevcut olmuştur.