Doğumunun 100. Yıl Dönümünde Lider Türkiye için Alparslan Türkeş Vizyonu

Doğumunun 100. Yıl Dönümünde Lider Türkiye için Alparslan Türkeş Vizyonu

Yazdır


SUNUŞ

Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kurucu Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş ne sıradan bir siyasetçi, ne sıradan bir asker ne de sıradan bir devlet adamıdır. Alparslan Türkeş, Türk milliyetçiliği fikrini geniş kitlelere ulaştıran, onu bir siyasî proje hâline getirip yurdun dört köşesine hatta sınırların ötesine yayan büyük bir fikir, dava ve devlet adamıdır.  

Ufkun ötesini görme, karmaşık olayları kavrama ve çözüme kavuşturma vasfı, O’nu büyük devlet adamı yapan özelliklerinden bazılarıdır. Anıtmezarındaki bir anma programında Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği gibi, “O’nun mücadeleci kişiliği, yılmayan ve vazgeçmeyen mizacı, kötümserliğe set çeken karakteri, kendisini ülkücülerin Başbuğu yapmıştır.”

Başbuğ Türkeş, Türk milletinin tüm sorunlarından kurtuluşunun “maddî ve manevî kalkınma” olarak ifade ettiği topyekûn bir kalkınma ile mümkün olabileceğini savunmuştur. Bunun gerçekleşmesini sağlayacak tespit, öneri ve fikirlerini “Millî Doktrin 9 Işık” adı altında bir araya getiren Alparslan Türkeş, geçmişten geleceğe Türk kültür ve medeniyet anlayışına dayanan ve güçlü Türkiye’yi inşa edecek bir vizyon ortaya koymuştur.

Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletini korumak, güçlendirmek ve dünyada lâyık olduğu mertebeye ulaştırmak için millî bir görüş etrafında birleşilmesi gerektiği ana fikrine dayanan Millî Doktrin’de, Türkiye’nin hızla kalkındırılmasının nasıl ve hangi politikalar sayesinde mümkün olabileceği berrak bir dille izah edilmiştir.

Merhum Türkeş, “Türk milletinin büyük ve şanlı mazisine lâyık bir istikbâl meydana getirme davası” olarak ifade ettiği Türk Milliyetçiliği davasını, “Türklük gurur ve şuuru ile İslâm ahlâk ve faziletini” bir potada eriten bir manevî temele dayandırmıştır. Başbuğ Türkeş, maddî kalkınmanın ancak böyle bir manevî temel üzerine inşa edilmesi hâlinde bir anlam ifade edeceğini, milliyetsiz bir yükselmenin ve ahlâksız bir kalkınmanın mümkün olamayacağını ifade etmiştir. Türk milletinin gelişmiş ülkeler seviyesine çıkabilmesi adına ortaya koyduğu hedeflerin gerçekleşmesi için gerekli olan “millî reçete” olarak da bu anlayışa işaret etmiştir.

Türkiye’nin dünyada yaşanan önemli gelişmeleri ıskalamasının önüne geçerek topyekûn kalkınmasının yolu olarak “çağlar üzerinden sıçrama” vizyonunu ortaya koyan Türkeş, “hedefimiz vasıtayı tayin edecektir” derken de bu vizyonunu gerçekleştirebilmek için demokratik meşruiyet içinde kalmak kaydıyla çağın gerektirdiği tüm siyasî, hukukî, sosyal ve ekonomik araçlardan yararlanılabileceğine işaret etmiştir.

Merhum Türkeş, Türk milletinin varlığını korumayı ve onu yüceltmeyi temel felsefe saymış; Türk milletini yüceltecek gücün “Türk Milliyetçiliği” olduğunu vurgulamıştır. O, beslediği karşılıksız vatan ve millet sevgisini her türlü cefaya göğüs gererek Türkiye’nin ve hatta Türk’ün yaşadığı dünyanın dört bir köşesine kadar ulaştırmayı başarmış efsanevî bir lider, Türk’ün Başbuğudur. Onun yıkılmaz iradesi ve sarsılmaz inancı işkencelere, zindanlara, hakâret ve kirli oyunlara baş eğmemiş, dalga dalga yayılmış, milyonlarca insanın hem aklından hem de kalbinden silinmeyecek bir iz bırakmıştır.

Büyük bir mücadele, engin bir gönül ve ülkü insanı olan Türkeş, hayatını mukaddes davasına adamış, ruhunu Türk-İslâm ülküsünün başarısına vakfetmiş, sağduyunun gür sesi ve demokrasinin yılmaz bir neferi olmuştur. Türkeş, haksızlık karşısında susmamış, Dokuz Işık’ın aydınlığında geleceğin büyük Türkiye’sini planlamış ve bunu bıkmadan usanmadan anlatmıştır. Taşıdığı kutlu misyon ve sahip olduğu parlak vizyonuyla yüksek hedefler ortaya koyan Başbuğ Türkeş, karşılaştığı zorlukları sarsılmaz inancı sayesinde yenerek milliyetçiliğin “kuvveden fiile çıkarılması” için büyük emek vermiştir.

Türkeş, Milliyetçi Hareket’in temel felsefesini “insan sevgisi” olarak belirlemiştir. Her insanımıza muhabbet duyan bir vicdana sahip olan Türkeş, milletimizin her ferdini aziz bilmiş, “gerçek milliyetçiliğin, milleti meydana getiren her insanı hiçbir ayrım yapmaksızın aynı derecede sevmek” olduğunu savunmuş, takipçilerine de bu anlayışı benimseterek millî birlik ve beraberliğimizin temelini kuvvetlendirmiştir.

Başbuğ, “Ben Türk milletini sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye; rüşvet ve hileyle çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenine; ahlâktan mahrum bir hürriyete; tefeciliğe, karaborsaya yer veren bir iktisadî yapıya değil Türklük gurur ve şuuruna, İslâm ahlâk ve faziletine, yoksullukla savaşa, adâlette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası Hak yolu, hakikât yolu, Allah yoluna çağırıyorum” seslenişi ile Türk milliyetçiliği perspektifinden geliştirdiği siyaset ve yönetim anlayışını dünyaya ilân etmiştir.

Türkeş, temel hakların çiğnendiği ve müesseselerin işlemez hâle getirildiği bir düzende, adâletin tecellisinin mümkün olmayacağına ve “mülkün temelden sarsılacağına” işaret ederek herkesi “adâlette yarışa” çağırmıştır. Haklı bir davaya, rasyonel hedeflere ve geniş bir vizyona sahip olan Başbuğ Türkeş’in yaktığı ışık, bu çağrıya kulak veren Ülkücüler sayesinde elden ele dolaşarak Türkiye’yi aydınlatmıştır.

Millî ve manevî değerlerini özümsemiş ve çağdaş gelişmeleri müdrik bir gençliğin güçlü Türkiye’nin inşasının ve Türkiye’yi lider ülke yapmanın ilk şartı olduğuna işaret eden Başbuğ, Türk gençliğinin yüksek ülkü ve ideallerle yetişmelerini sağlamak amacıyla Ülkü Ocakları’nı kurmuştur. Onun yetiştirdiği milliyetçi ülkücü gençlik; bugün bilimde, bürokraside, siyasette, ekonomide, sporda ve sanatta toplumun her kesiminde O’nun devlet, millet, mukaddesat ve medeniyet tasavvuru doğrultusunda Türk devleti ve Türk milletini istiklâl içinde istikbâle taşımak için var gücüyle çalışmaktadır.

Türkeş’in yüksek ülkü ve idealleri, “önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışında olan ve dünyaya Türkçe bakabilen Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları mensupları tarafından, bıraktığı emanetlere halel getirilmesine asla izin verilmeden, Türk milleti ve Türk devleti var olduğu sürece yaşatılacaktır. Bugün gelişen olaylar karşısında “acaba Başbuğ ne yapardı?” diyenlerin, Türkeş’in yolunu arayanların ve O’nun yolundan gitmek isteyenlerin, takip etmesi gereken tek kurum, Başbuğ’un emaneti olan Devlet Bahçeli liderliğindeki Milliyetçi Hareket Partisi olmalıdır.

Zaman Türkeş’i hep haklı çıkarmıştır. Bu haklılığı sonucunda yaşarken liderlik yaptığı Milliyetçi-Ülkücü Hareket, onun vefâtının ardından günden güne büyümüş, ihanet odaklarına karşı Türk devletinin bekâsı ve Türk milletinin refahı için çalışan ehil ve tertemiz ellerde, samimî ve davaya sâdık yüreklerde daha da yücelmiştir.

Başbuğ Türkeş’in doğumunun 100. yıl dönümü vesilesiyle, onun ekonomik, sosyal ve siyasî alandaki düşünce ve görüşlerini, dünyaya bakışını, hukuk, adâlet ve demokrasi anlayışını, dış politikaya ve Türk dünyasına yaklaşımını, siyaset sahnesinde efsaneleşmiş mücadelesini ve günümüzdeki gelişmeler karşısında ortaya çıkan sorunlara çare olabilecek çözüm önerileriyle somutlaşan vizyoner kişiliğini gelecek nesillere anlatabilmek oldukça önemlidir. Bu düşünceden hareketle hazırladığımız “Doğumunun 100. Yıl Dönümünde Lider Türkiye İçin Alparslan Türkeş Vizyonu” adlı bu eserle, Başbuğ’un Türkiye’nin önünü açarak Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesine taşıyacak fikirlerinden bazılarını bir kez daha Türk kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri tarihî ve kültürel bir derinlik içinde inceleyerek millî menfaâtler çerçevesinde stratejik öngörülerde bulunan ve bunları her fırsatta kamuoyu ile paylaşan TASAV, Alparslan Türkeş’in kutlu misyonu ve Türkiye’yi kudretli bir devlet hâline getirme ülküsü doğrultusundaki hedeflerini gelecek nesillere aktarmayı amaçlamıştır. Bu kitap sayesinde, Başbuğ Türkeş’in vizyonu üzerinden bugünün meselelerine bakılabilmesi, gelişmelerin kavranabilmesi ve mevcut sorunlara Türk Milliyetçiliği perspektifinden çözüm önerileri getirilmesi arzu edilmiştir.

Kitabımızın bu amaçlara ulaşılması adına katkı sunmasını temenni ediyor, kitabın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’i doğumunun 100. yılında bir kez daha rahmet, minnet ve özlemle anıyorum.

İsmail Faruk AKSU
TASAV Başkanı



İÇİNDEKİLER

İsmail Faruk AKSU ▪ Sunuş: Alparslan Türkeş’in Vizyonu                                                          

Yalçın SARIKAYA & İsmail F. AKSU ▪ Önsöz: Doğumunun 100. Yılında Alparslan Türkeş         

Devlet BAHÇELİ ▪ Başbuğ Alparslan Türkeş ve Türk Gençliği                                                      

Semih YALÇIN ▪ Başbuğ’u ve Bıraktığı Mirası Anlamak...

Ali GÜLER ▪ Alparslan Türkeş: Tarihin Haklı Çıkardığı Vizyon Sahibi Lider                                  

Kamil AYDIN ▪ Ülkü ve Ülkeye Adanmış Bir Ömür: Alparslan Türkeş                                         

Yasin ŞEHİTOĞLU ▪ Vizyoner Bir Lider: Alparslan Türkeş                                                          

Halit YILDIRIM ▪ Alparslan Türkeş’in Liderlik Anlayışı

Yalçın SARIKAYA ▪ Alparslan Türkeş’in Dış Politikaya İlişkin Tespit ve Önerileri                       

Selçuk DUMAN  ▪ Alparslan Türkeş’in Kıbrıs Konusundaki Görüş ve Önerileri                                     

Temel ÇALIK ▪ Türk Eğitiminde Millileşme ve Alparslan Türkeş                                                   

Hasan EŞİCİ & M. Aykuthan ULUSOY ▪ Bir Öğretmen Olarak Alparslan Türkeş                     

Mahmut ÇİTİL ▪ Alparslan Türkeş’in Eğitim Hakkındaki Görüşleri                                               

Alpay GÜNAL ▪ Türkeş’in Millî Kültür Öğretisinde “Her Teşkilât Bir Okul” Yaklaşımı               

Nevin TAŞLIÇAY ▪ Başbuğ ve MHP’de Kadın: Millî Birlik ve Beraberliğin Yapı Taşı                    

Hilmi DEMİR ▪ Başbuğ ve Yeniden Maneviyâta Dönüş                                                                 

Mehmet PARSAK ▪  Başbuğ Alparslan Türkeş’in Fikir ve Mücadele Dünyasında Adâlet, Hukuk ve Demokrasi                                                                                         

Derviş KOÇ ▪ Alparslan Türkeş ve Hukuk Devleti Anlayışı                                              

Hanifi MACİT ▪ Alparslan Türkeş’in “Demokratik Millî Devlet” Projesi

Fırat GÖZÜYEŞİL ▪ Alparslan Türkeş’in “Millî Demokrasi” Anlayışı

Mehmet GÜNAL ▪ Alparslan Türkeş’in Ekonomi Anlayışı ve Dokuz Işık Doktrininde Ekonomi                                                                                                                        

Celal TAŞDOĞAN ▪ Alparslan Türkeş’in Ekonomi Modeli: Neo-Liberalizme Karşı Toplumculuk İlkesi                                                                                                      

Murat ÇETİNKAYA ▪ Alparslan Türkeş’in Kalkınma Vizyonu