EDİTÖRÜN NOTU
Son dönemde dünyada ve ülkemizde göç sorunu ve kaçak göçmenlerle ilgili haberler medyada sıkça yer almakta, akademisyenler ve politikacılar tarafından da sıkça tartışılmaktadır. Ortadoğu’da, özellikle de Irak ve Suriye’nin işgalinden sonra yaşanan gelişmelere paralel olarak ortaya çıkan göçler, hem Türkiye hem diğer komşu ülkeler hem de Avrupa ülkeleri için ciddi sorun haline gelmiştir. Ülkemizle AB ülkeleri arasında da önemli tartışmalara yol açmış olan göç sorunu, sosyal ve siyasî sorunların yanı sıra ekonomik boyutuyla da ülkemiz için ciddi yük oluşturmaktadır. Ancak göç olgusu sadece günümüzde değil, tarih boyunca yaşanmış ve sosyal sorunlara, bazen de dramlara yol açmıştır.
Türkler tarih boyunca iktisadî, coğrafî ve sosyal sebepler neticesinde sürekli olarak hareket halinde olmuşlar ve Anadolu’nun fethiyle birlikte yerleşik hayata geçmeye başlamışlardır. Orta Asya’dan batıya doğru başlayan bu göç hareketleri, önceki sayımızda ele aldığımız Kızılelma konusuyla da ilgili olup, Türk cihan hâkimiyeti mefkûresinin doğmasında önemli rol oynamıştır. Türkler, bu felsefî anlayışla üç kıtaya yayılmışlar ve bu bölgelerde hâkimiyet kurmuşlardır. Sayı editörümüzün de ifade ettiği gibi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Avrupa topraklarından, devletin hâkimiyetinde bulunan diğer topraklara çeşitli sebeplerle göç gerçekleşmiştir. Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal, ekonomik ve kültürel dengelerinin şekillenmesinde dış göçler önemli rol oynamıştır.
Osmanlı Devleti’nin yıkılması ve Cumhuriyetin kurulmasından sonra, bize miras kalan dil, din, soy ve akrabalık ilişkilerimiz bulunan coğrafyadan gelenlere Türk milleti kucak açmıştır. Cumhuriyet döneminde yaşanan göçlerden farklı olarak, Türkiye son dönemde bölgemizde yaşanan, sosyal ve siyasî gelişme ve değişimlerle aşırı göç hedefi hâline gelmiştir.
Dergimizin bu sayısında değişik bölgelerden Anadolu’ya doğru gerçekleşen göç olgusunun tarihî ve sosyolojik boyutu üzerine inceleme ve araştırmaları içeren çalışmaların yanı sıra uluslararası hukuk açısından ve günümüzde yaşanan insani dramlar açısından inceleyen yazılara yer verilmiştir. Böylelikle “Göç ve Sürgün” konu başlığı altında meselenin tarih, siyaset, ekonomi, hukuk ve uluslararası ilişkiler gibi farklı boyutları incelenmiştir.
Başta dergimizin sahibi ve TASAV Başkanı Sayın İsmail Faruk Aksu olmak üzere sayı editörümüz Sayın Prof. Dr. Salim Gökçen’e, bu sayımızda yazıları yer alan akademisyenlere, Yazı İşleri Müdürümüz Sayın Konur Alp Koçak’a, Yayın Kurulu ve Danışma Kurulu üyelerimize, dergimizin tasarım ve basım işlerini gerçekleştiren Net Ofset’in çalışanlarına şükranlarımı sunuyor, bir sonraki sayıda buluşmak üzere, iyi okumalar diliyorum.
Doç. Dr. Mehmet GÜNAL
Editör
İÇİNDEKİLER
Mehmet GÜNAL | Editörün Notu | 7-8 |
Salim GÖKÇEN | Sayı Editörünün Notu | 9-13 |
Bayram NAZIR | Kütahya’daki Macar ve Polonyalı Mültecilerin Serbest Bırakılmaları | 15-27 |
Ümit KILIÇ | Osmanlı Devleti’nde Sürgün ve İskân | 29-44 |
İbrahim AKKAŞ | Ahıska Türkleri’nin Sosyolojik Açıdan İncelenmesi: Erzincan Örneği | 45-62 |
Fatih ÇİÇEK | 16. ve 18. Yüzyıllar Arasında Osmanlı Devletinde İç Göç Olgusuna Bakışlar | 63-79 |
Aybike AÇIKEL | Syrian Refugees in Turkey: Between Integration and Seeking New Ways Through Mediterranean | 81-98 |
Demet SATILMIŞ | Uluslararası Mülteci Hukuku ve Türkiye’deki Mülteciler | 99-124 |