2023- Aralık ayında TASAV olarak bir ekonomi çalıştayı yaptınız. Çalıştayın amacı ve hedefi ne idi? Toplantıya kimler katıldı, neler konuşuldu, kısaca bahseder misiniz?
İsmail Faruk Aksu- Evet, “Türkiye Ekonomisinin Makro Sorunları, Geleceğe Yönelik Beklentiler ve Alternatif Çözüm Arayışları” temalı II. Türk Akademisi Çalıştayı’nı Ankara’da gerçekleştirdik. Bildiğiniz üzere sivil toplum ve düşünce kuruluşlarını önemli kılan temel unsurlardan birisi, bu kuruluşların yaptığı çalışmalar ve bulundukları tavsiyelerle kamuoyunu doğru bilgilendirmeleridir. Bir yönüyle de siyasî karar alıcıların doğru politika yapımına katkıda bulunma fonksiyonlarıdır.
Kurulduğu günden bu tarafa TASAV, yürüttüğü faaliyetler ve düzenlediği etkinliklerle, ülkemizde ve dünyada meydana gelen gelişmelerle ilgili olarak toplumda farkındalık oluşturmaya çalışıyor. Bu defa Türkiye ekonomisini gündemimize aldık. Türkiye ekonomisine ilişkin bir yanda pembe tablolar çizilirken, diğer yanda kriz söylemleri aldı yürüdü, dolayısıyla biz de gerçek fotoğrafı ortaya koymak ve böylece kamuoyunu bilgilendirmek istedik.
Malûmunuz, ülkelerin ekonomik gelişmişlik düzeyleri ile toplumların refah, huzur ve güvenlikleri arasında doğru yönlü bir ilişki var. Yaşadığımız çağda ekonomi, doğrudan ve dolaylı etkileriyle gündelik hayatımızın en üst sıralarında yer alıyor. Bu açıdan ekonomi, politika yapıcıların karar alma ve siyaset üretme süreçlerinde de belirleyici bir unsur oluyor. İşte bu yüzden ülkemizin ekonomik vaziyetinin iyi analiz edilmesi gerekiyor.
Toplantıyı tertip etmeden önce arkadaşlarımızla şu tespiti yaptık: Türkiye ekonomisi cari açık, tasarruf yatırım açığı, dış ticaret açığı, bunlara bağlı olarak artan işsizlik ve derinleşen yoksulluk sorunlarıyla karşı karşıyadır. Buna son zamanlarda bir de yolsuzlukların ortaya çıkardığı güvensizlik sorunu eklendi. Diğer taraftan, uluslararası ekonomide süregelen “parasal genişlemenin” devam edemeyeceği anlaşıldı. Bu durum, gelişmekte olan ekonomileri, bu çerçevede büyümesini dış sermaye ile ithalata bağlı olarak sürdürebilen Türkiye ekonomisini de olumsuz yönde etkileyecektir.